Litvanya ve Türkiye’nin Sinop ilinin Türkeli ilçesi tarım yöntemleri çevresel etkileri açısından benzerlikler taşımakla birlikte, coğrafi ve iklimsel farklılıklar nedeniyle bazı özgün sorunlar da barındırmaktadır. Litvanya’da, yoğun biçimde kullanılan endüstriyel tarım yöntemleri, kimyasal gübreler ve pestisitlerin geniş çapta uygulanmasıyla çevreye olumsuz etkiler yaratmaktadır. Tarım alanlarında toprak erozyonu, su kirliliği ve biyolojik çeşitliliğin azalması gibi sorunlar Litvanya’nın çevresel dengesini tehdit eden başlıca unsurlardır. Benzer şekilde, Türkeli ’de de tarımın yoğun yapıldığı bölgelerde toprağın aşırı işlenmesi, yanlış sulama teknikleri ve kimyasal kullanımı toprak bozulmasına, su kaynaklarının kirlenmesine ve ekosistemlerin tahribatına neden olmaktadır.
Her iki ülkede de tarımsal faaliyetlerin çevreye verdiği zararları azaltmak için sürdürülebilir tarım yöntemlerine geçiş hayati bir önem taşımaktadır. Organik tarım, agroekolojik yaklaşımlar ve biyolojik mücadele yöntemleri, kimyasal kullanımını azaltarak doğal dengenin korunmasına katkı sağlayabilir. Litvanya’da özellikle toprak verimliliğini artırmak için azot bağlayıcı bitkilerin kullanımı teşvik edilmelidir. Türkiye’de ise, yanlış sulama teknikleriyle su kaynaklarına verilen zararların önüne geçmek için damla sulama gibi su tasarrufu sağlayan yöntemlerin yaygınlaştırılması önemlidir. Ayrıca, her iki ülkede de tarım alanlarında ağaçlandırma çalışmalarıyla toprağın korunması ve erozyonun önlenmesi hedeflenmelidir.
Çevreye zarar veren tarım uygulamalarının önüne geçmek için çiftçilerin bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi de kritik bir adımdır. Litvanya ve Türkiye’de, çiftçilere çevre dostu tarım yöntemleri hakkında eğitimler verilerek, sürdürülebilir uygulamaların yaygınlaştırılması sağlanabilir. Aynı zamanda, bu tür uygulamaları teşvik etmek için devlet destekli teşvik mekanizmalarının devreye sokulması önemlidir. Örneğin, sürdürülebilir tarım yapan çiftçilere maddi destek sağlanması, bu alanda farkındalığı artırarak çevre dostu yöntemlere geçişi hızlandırabilir.
Son olarak, tarımda çevreye verilen zararın azaltılması için kamu ve özel sektör iş birliğinin artırılması gerekmektedir. Her iki ülkede de yerel yönetimler, akademik kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri arasında kurulacak iş birlikleri, çevresel etkilerin izlenmesi, araştırmaların yapılması ve yenilikçi teknolojilerin tarımda uygulanması için gerekli altyapıyı sağlayabilir. Bu sayede, hem Litvanya hem de Türkeli ’de tarım faaliyetleri ekolojik dengeyi koruyacak şekilde sürdürülebilir hale getirilebilir.